Müzayedemizde komisyon oranımız %10'dur.
Müzayedemiz 06 Şubat 2022, Pazar günü saat 13.02'den itibaren canlı olarak yayınlanacaktır. Canlı müzayede dahilinde lotlar sırasıyla satışa çıkacak ve ekranda kalma süresi 20 saniye olacaktır. İlgili lota bu süre içinde pey verilmesi halinde ekranda kalma süresi 20 saniye daha uzayacaktır.
Eserlere pey verebilmek için üyelik bilgilerinizi eksiksiz doldurmanız gerekmektedir.
Müzayedemizde yer alan eserler müzayede süresi boyunca adresimizde teşhir edilmektedir. Alıcılar, tüm eserlerin ''haliyle'' satışa sunulduğunu, pey vereceği eseri öncesinde incelediğini taahhüt eder.
Ödeme süremiz müzayede bitiminden sonra 7 (yedi) iş günüdür. Açık arttırma sonrası "satış iptali, cayma hakkı veya alımdan vazgeçme" söz konusu değildir, aksi halde hukuki işlem başlatılır ve cezai şartlar uygulanır.
Magnet Istanbul satışa çıkarttığı eserlerin orijinalliğini garanti eder.
İlgilendiğiniz eserler ile ilgili +90 537 466 20 14 numaralı telefondan bilgi alabilir, Caferağa Mahallesi Hacı Şükrü Sokak 1/2 Kadıköy İstanbul adresimizde eserleri yakından inceleyebilirsiniz.
Fikret Moualla 'Exposition' 1970 Paris Sergisi Eser Kataloğu ve Sergi Afişi
Fikret Moualla'nın 1970 tarihinde, Paris'te yer alan Türk Konsolosluğu'nda açmış olduğu serginin eser listesi kataloğu. Ve Sergisinin Afişi. KAtalogda Youki Desnos tarafından yazılmış Fransızca sergi metni yer almaktadır.
Sagalassos: City of Water
Metinler: Marc Waelkens, Semra Mägele, Jeroen Poblome
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
2013
İngilizce
34x47 cm
208 sayfa (99 renkli levha ve planlar)
Almanya’da basılıp İsviçre’de elle ciltlenmiştir
İpek kumaş ciltli; özel kutu içinde.
Türkiye’nin güneyinde, Antalya’nın yaklaşık olarak 150 km kuzeyindeki Ağlasun Dağı’nın eteklerinde, 2045 metre yükseklikte kurulu Sagalassos kenti eski Psidya bölgesinin bir parçasıydı ve konumu nedeniyle doğal koruma koşullarına sahipti. Yüksek rakımlı bu bölge doğal su kaynaklarının bolluğu dolayısıyla da ideal bir yerleşim merkeziydi. İlk yerleşimin MÖ 5. yüzyılda başladığı tahmin edilen kent tarihi kaynaklarda ilk olarak MÖ 333’te Sagalassosluları yenen Büyük İskender’in seferi kapsamında geçer. Kent, özellikle MS 2. yüzyılda İmparator Hadrian’ın kenti imparatorluğun dini merkezi olarak seçmesi dolayısıyla önceden görülmemiş bir gelişim dönemi yaşamıştır.
Modern çağda 1706’da Fransız bir gezgin tarafından keşfedilen Sagalassos’u 18. ve 19. yüzyıllarda bir dizi batılı kâşif ziyaret etmiştir. 1987’de başlayan keşif kazıları 1993’te Belçikalı arkeolog Marc Waelkens yönetiminde tam teşekkülü bir kazı çalışmasına dönüşmüştür. Yirmi yılın sonunda elde edilen bulgular, kentin sadece Psidya’nın değil, Küçük Asya’nın da en önemli yerleşim birimlerinden biri olduğunu ortaya koymuştur. Kentin muhteşem bir altyapısı bulunuyordu: bitmemiş ama devasa ölçülerde bir amfiteatr, bir stadyum, bir kütüphane, pagan tanrılar ve imparatorluğun inanacına adanmış tapınaklar, ticari ve tören amaçlı büyük kamusal alanlar ve meskenler... Kent heykeltıraşlar, mimarlar ve çanak çömlek yapımcıları gibi sanatçı bir topluluk için de çekim merkeziydi. Önemli bir mermer çıkarma bölgesi olan Dokimeion’un temsilcilerinin de aralarında bulunduğu heykeltıraşlar kentin öde gelen hayırseverlerinin, inanılan tanrıların ve imparatorluk ailesinin portrelerini ve birçok mezarın heykellerini yapıyor; mimarlar ve mimari heykeltıraşlar güzellik, ihtişam ve detayları açısından Efes gibi çok daha fazla bilinen kentlerdekilerle yarışacak yapılar inşa ediyor; çanak çömlek ustaları da civardaki kil yataklarından yararlanarak önemli bir ihracat kalemi olan seramik eşyalar imal ediyordu. Kazılar, kentin Geç Antik dönem ve sonrasındaki tarihine de ışık tutarak birçok depreme rağmen Sagalassos’un MS 11. yüzyıla kadar kullanıldığını ve Hıristiyan bir kente dönüştüğünü ortaya koymuştur.
Sagalassos: City of Water bir kısmı yeniden yapılan mimari başyapıtlara ve heykeltıraşlık mucizelerine odaklanıyor. Ahmet Ertuğ’un birbirinden güzel 99 levhasının yer aldığı kitap yerleşimin eski tarihi, mimarisi, heykeltıraşlık hazineleri ve çanak çömleklerinin yanı sıra modern çağda keşfi ve izleyen dönemdeki kazılara da yer veriyor. Alanının önde gelen bilimadamlarının kaleme aldığı metinler hem profesyonellere hem de meraklı okuyucuya hitap ediyor. Kentin nefes kesen panoramik görüntülerinden heykellerin en ince ayrıntılarına uzanan muhteşem fotoğraflar da Sagalassos’un Küçük Asya’nın en önemli biri olduğu savını destekliyor.
Ephesos
Architecture, Monuments & Sculpture (Efes: Mimarlık, Anıtlar ve Heykel)
Metinler: Prof. Friedrich Krinzinger ile kazı ve bulgulardan sorumlu arkeologlar heyeti
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
İngilizce
47.8x35 cm
240 sayfa (34 adet renkli panoramik levha, 109 adet renkli levha)
Baskısı ve cilt İsviçre’de gerçekleşmiştir.
Japonya’da özel olarak imal edilmiş bir cilt kumaşı ile elde kaplanmış; özel kutu içinde.
Ege bölgesinin olağanüstü yerleşimlerinden biri olan Efes antik kenti, muhteşem bir medeniyet seviyesinin beşiği olmuştur. Bölgedeki insan yerleşimlerinin geçmişi neolitik döneme (İÖ 6000) kadar uzanmakta. Kent uzun yıllara dayanan tarihi sürecinde birçok defa kurulmuş, yok edilmiş ve tekrar inşa edilmiştir. Efes 11. yüzyılda küçük bir köy boyutuna inmiş ve yerleşim 15. yüzyılda terk edilmiştir. 19. yüzyılda başlayan sistematik arkeolojik kazılar günümüzde hala sürüyor. Son zamanlarda Efes’te ortaya çıkan en önemli buluntular arasında Yamaç Evleri yer alıyor.
Ertuğ & Kocabıyık, Efes antik kenti ile ilgili bir sanat kitabı gerçekleştirmeye karar verdiğinde, bu sit alanında 1954 yılından beri kazı, restorasyon ve rekonstrüksiyonları yapan Avusturya Arkeoloji Enstitüsü uzmanları ile işbirliği yaptı.
Efes kazıları başkanı Prof. Friedrich Krinzinger’in genel editörlüğünü yaptığı kitabın bilimsel metinleri Efes’in arkeolojik kazıları ve araştırmalarından sorumlu olan uzmanlar tarafından yazıldı. Selçuk Efes Müzesi, İzmir Arkeoloji Müzesi ve Viyana’da bulunan Efes Müzesi’nde sergilenen arkeolojik eserler Ahmet Ertuğ tarafından fotoğraflandı.
Gods of Nemrud
The Royal Sanctuary of Antiochos I & the Kingdom of Commagene
Metin: R.R.R.Smith
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
34x47 cm ölçülerindeki yatay formatlı kitap 196 sayfa, 95 renkli levha ve 37 çizimden oluşuyor.
Gods of Nemrud Almanya’da basıldı; İsviçre’de özel cilt bezi ile kaplandı ve kutu içinde sunuluyor.
Kommagene Krallığı’nın MÖ 1. yüzyıl döneminden son derece zengin bir arkeolojik malzeme günümüze ulaşabilmiştir. I. Antiochos’un hüküm sürdüğü bu döneme ait bulgular antik dönemde din ve sanatla ilgili çalışmalar için son derece değerli veriler sağlar. Bu malzemelerin arasında anıtsal heykeller, büstler, rölyefler ve kral ile onun tanrıları hakkında çok miktarda yazıt yer alır. Anıtlar hem sayıca hayli fazladır hem de tarihlenip tanımlanmış olmaları itibarıyla büyük önem taşırlar.
Metinler ve imgeler eski bir kültürün tarihi ve köklerine inmek açısından bulunmaz bir fırsat sunar. Kommagene Kralı I. Antichos (MÖ 69–36 civarı) Suriye ile Doğu Anadolu’da Helenistik monarşinin sonlarına ve Roma hükümranlığının başlangıcına denk gelir. R.R.R. Smith’in yazdığı akademik metin Antiochos’un krallığının coğrafi ve siyasi tarihini aydınlatırken, yazıtlardan öğrenilebildiği kadarıyla tapınakları ve inançlarını da irdeliyor. Ahmet Ertuğ’un muhteşem fotoğrafları Nemrut Dağı ve Arsameia’nın en iyi korunmuş heykellerini tüm güzelliğiyle gözler önüne sererken, bu sıradışı anıtların özgün karakteri ve yarattığı etkiyi yeni bir bakışla ele alıyor.
Antiochos’un krallığı Fırat tarafında Zeugma’ya kadar uzanıyordu ve bu zengin Roma sınır kentinin izleyen dönem tarihi ve arkeolojisi de kitapta yer alıyor. 1990’lardaki kurtarma kazılarında Zeugma’daki evlerde ortaya çıkarılan inanılmaz güzellikteki büyük mozaikler, mitoloji, alegori, fantastik deniz öykülerinin tasvirleriyle Helenistik yer mozaikleri geleneğini sürdürüyor ve geç Helenistik dönem ile geç Antik dönem arasında MS 2. yüzyılın mozaik resimlerindeki eksik halkayı tamamlıyor. Son derece kaliteli bir baskıya sahip kitapta yer alan fotoğraflar okuyucuyu Doğu ile Batı arasında bir köprünün üstüne kurulmuş antik bir dünyanın pek de bilinmedik ve muhteşem bir yüzüyle tanıştıracak.
Kitaptaki fotoğraflar özel mürekkeplerle basılmış ve tüm renk ayrımı ve kontrol baskılar Ahmet Ertuğ’un dijital karanlık odasında gerçekleştirilmiş.
Panoramic Landscapes of Cappadocia
Kapadokya’dan Panoramik Görüntüler
Metin: Catherine Jolivet-Lévy
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
İngilizce
48x36,5 cm
292 sayfa (30’u panoramik 62 renkli levha, 18 çizim)
Ertuğ & Kocabıyık tarafından yayımlanan Kapadokya ile ilgili bu kitap okuyucuyu bölgenin olağanüstü topoğrafyasında Ahmet Ertuğ’un panoramik fotoğrafları ile bugüne kadar hiç yapılmamış bir gezintiye çıkarıyor.
Geçmiş dönemlerde adını geniş bir bölgeye vermiş olan Kapadokya, günümüzde ise volkanik oluşumla meydana gelmiş bu çok özel yörenin adı. İnsan eli ile oyulmuş olan kayalar ve bu olağanüstü doğal oluşum, sınırları sonsuzluğu zorlayan anıtsal bir topoğrafya oluşturuyor. Sayısız medeniyet bu bölgede izlerini bırakmış; her biri kayaları oyarak evler, mezarlar ve mabetler yaratmış; bu doğa harikasını bozmadan onunla uyum içinde dünyada benzeri olmayan bir peyzaj oluşturarak, bizlere bu yöreyi bir kültür mirası olarak bırakmıştır.
Kapadokya, ilk defa bu kapsamda bir kitap ve panoramik fotoğraflarla tanıtılıyor. Kitabın metinlerini yazan Catherine Jolivet-Lévy yörenin arkeolojisi ve ortaçağ sanatı ile ilgili en saygın araştırmacılardan biri.
Kitapta katlanarak yer alan panoramik fotoğraflar açıldığı zaman 36x156 cm boyutuna ulaşıyor. Bu resimler, okuyucuya tek parça halinde ulaşaabilmesi için resmin üzerine dikiş yapılmadan, elle kitabın sırtına yapıştırılmış.
Temples of Knowledge
Historical Libraries of the Western World (Bilgelik Mabetleri: Batı Dünyasının Kütüphaneleri)
Metinler: Friedrich Krinzinger ve Thierry Grillet
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
İngilizce
42,5x34,5 cm
216 sayfa (100 renkli levha)
Kumaş kaplı; özel kutu içinde.
Bu kitap, fotoğraf sanatçısı Ahmet Ertuğ’un gözünden ve yapıta konu kurumlarda çalışanların kaleminden Avrupa’nın belli başlı kütüphanelerinin dünyasına görsel bir yolculuk vaat ediyor. Kitapta, aralarında Barok dönem manastırları, krallıklara bağlı kurumlar ve 19. yüzyıla ait halk yapılarının da bulunduğu, otuz benzersiz ve ihtişamlı kütüphane yer alıyor. Metinde, kütüphanelerin antik dönemden başlayıp 19. yüzyıla uzanan süreçte gelişimi ele alınıyor. Kütüphanelerin, çağlar boyunca, barış ve huzurun mabetleri, insanların okuma, araştırma ya da yalnızca düşüncelere dalıp zihin dinginliğine ulaşma amacıyla yöneldikleri birer sığınak olarak işlevinden de söz ediliyor. Manastırlara bağlı kütüphanelerin çoğu, dönemlerinin dini görüşlerini ifade eden zengin ve dekoratif süslemelerle (heykel, alçı işleri, freskler) bezeli. Kitapta bu ikonografik öğeler de çizimlerle gösterilip irdelenerek esere tarihsel bir perspektif de kazandırılmış. Batı dünyasının kütüphanelerini tüm görkemiyle yansıtan Bilgelik Mabetleri: Batı Dünyasının Kütüphaneleri, uzmanlar tarafından kaleme alınmış yazılarla bu mekânların tarihçelerine de yer veriyor.
Büyük formatlı makineyle çekilen görüntüler Ahmet Ertuğ’un bakışını yansıtırken okuyucuyu da bu eski kütüphanelerin içinde bir yolculuğa davet ediyor. Kitapta kütüphanelerin tarihsel gelişimini anlatan metin Friedrich Krinsinger’e, tematik sunuş metni de Thierry Grillet’ye ait.
Palaces of Music
Opera Houses of Europe (MÜZİK SARAYLARI-Avrupa’nın Operaları)
Metinler: Michael Forsyth
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
42.5x34.5 cm, 97, [4] renkli levha,
256s. Kumaş kaplı, özel kutu içinde
Avrupa’nın 26 önemli opera binasının Ahmet Ertuğ tarafından çekilmiş muhteşem fotoğraflarını içeren kitap, klasik, barok ve rokoko mimari üslubunda yapılmış ve günümüze tüm ihtişamıyla gelebilmiş tiyatro binaları ile başlıyor. Burada, sonraki dönem tiyatrolarına model olacak olan, mimar Palladio’nun İtalya Vicenza’da yaptığı olağanüstü Teatro Olimpico’dan, Stokholm’daki Drottningholm Sarayı Tiyatrosu, Almanya’nın Bayreuth kentinde bulunan Margrave operası ve Napoli’deki San Carlo’ya uzanan yapıtlar yer alıyor.
On dokuzuncu yüzyıla ait büyük opera yapıları arasında Paris Operası (Palais Garnier), Venedik’teki yeniden yapılmış olan La Fenice Tiyatrosu ve Prag Devlet Opera binaları yer alıyor. Son olarak kitap dünyanın önde gelen mimarları tarafından yapılan, Valencia, Lyon ve Oslo’daki yeni mimari başyapıtlara odaklanıyor.
Ahmet Ertuğ’un muhteşem fotoğraflarına eşlik eden metinlerinde Michael Forsyth, kitapta yer alan her opera binasının mimari özelliklerinin yanı sıra, toplumsal yaşam ve müzik tarihi içindeki yerlerine değiniyor.
Forsyth, kitabın sunuş bölümünde operanın yükselişini, operaların mimari gelişimini anlatıyor ve değişik ülkelerin ya da dönemlerin değişen ihtiyaçlarına göre opera binalarının akustik düzenlerindeki değişimleri ortaya koyuyor.
Fotoğrafa başlamadan önce Londra’da mimarlık eğitimi alan Ahmet Ertuğ’un yapıtları derin ve meditatif bir enerjiyi ortaya çıkarırken izleyeni konularının entelektüel yanının içine çekiyor. Paris, New York, Londra ve Viyana’da büyük sergiler açan sanatçının Aya Sofya Müzesi’nde ve Viyana’da Ephesos Müzesi’nde de daimi sergileri bulunuyor.
Kitabın metinlerini yazan mimar ve tarihçi Michael Forsyth, aynı zamanda ödüllü ve birçok dile çevrilmiş olan Buildings for Music: the Architect, the Musician and the Listener from the seventeenth century to the present day (Müzik için yapılmış binalar: on yedinci yüzyıldan günümüze mimar, müzisyen ve dinleyici) adlı kitabın da yazarı.
Atatürk
Atatürk
Metinler: Bernard Lewis, Halil İnalcık
Türkçe
32x42cm
159 sayfa (72 levha)
Atatürk, Anadolu coğrafyasında kültürel ve tarihsel değerler üzerinde, Türkiye toplumunu bir değişim, yenileşme, gelişim sürecine taşıyan büyük bir düşünür ve eşsiz bir yeniden yapılanmanın mimarıdır. Çöken Osmanlı Devleti’nin yerine, Türkiye insanının katılımını ve bireysel insiyatifini harekete geçirerek, demokratikleşme sürecinde yepyeni bir siyasal-sosyal yapılanmayı, yeni bir yaşam biçimini hayata geçirmeyi amaçlamıştır. Bu açıdan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkeleri, yeniden yapılanma ve değişim atılımlarına bakıldığında Atatürk’ün dehası çarpıcılık kazanıyor.
Bu kitabı oluşturan metinler, Türk tarih araştırmalarına damgasını vurmuş yaşıt iki ünlü bilim adamının kaleminden çıkıyor; 1998 yılında verilen “Atatürk Uluslarararası Barış Ödülü”nün sahibi Prof. Bernard Lewis ve Prof. Halil İnalcık. Kitabın ana eksenini Cumhuriyet Türkiye’sinin, hangi evrelerden geçerek, ne tür bir düşünsel birikimin üzerine kurgulandığı oluşturuyor. Köklü değişimlerin zor koşulları, “inkılâp”ların çağdaş uygarlık yolunda kırılma noktası oluşturduğu, Türkiye’nin yeni bir Cumhuriyet projesi ile Batı’ya yönelişi her iki yazarın da değişik açılımlardan vurguladıkları hususlar.
Kitabın görsel kısmını Atatürk’ün özel fotoğrafçısı Etem Tem’in çektiği görüntüler oluşturuyor. Bu fotoğraflar,
Atatürk’ün Türk milletine yansıtmak istediği çağdaşlığı yaşama geçirmek için vermek istediği mesajların en anlamlı göstergeleri ve onunla gurur duymamızı, ona sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatıyor bize.
Türkiye insanına sunulan bu yapıt, Atatürk düşüncesini toplumumuza benimsetmek ve gerçek demokrasi kültürünü yakalayabilme heyecanıyla hazırlandı.
İstanbul: City of Seven Hills (İstanbul: Yedi Tepeli Şehir)
Metin: Cyril Mango
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ, Ara Güler, Gürol Kara
İngilizce
30x40 cm
180 sayfa
İpek kumaşla ciltlenmiş; özel kutu içinde.
Bu görsel yolculuk okuyucuyu, dünyanın büyük metropolleri arasında İstanbul’u farklı kılan Bizans ve Osmanlı anıtlarına ve şehir manzaralarına götürüyor. Kuşbakışı çekilmiş fotoğraflarla şehir surları, Ayasofya, Kariye, Kapalıçarşı, su kemerleri, Sinan’ın camileri ve diğer anıtlardan ayrıntılı görüntülere, Boğaziçi yalılarının fotoğrafları, Adalar’dan manzaralar ve eski gravürlerin röprodüksiyonları eşlik ediyor. Metinler, Bizans sanatı ve mimarisi profesörü Cyril Mango’ya ait.
İstanbul Gateway to Splendour
Ahmet Ertug (Design and Photos); Sedad Hakki Eldem (Architectural drawings); Maggie Quigley-Pinar (Text) - (Author) Hardcover – January 1, 1986, 224 Sayfa, 39 x 27 cm
İstanbul'da yer alan Osmanlı mimarlık mirasını konu alan kitap camileri, Topkapı Sarayı ve Boğaziçi yalılarının büyük boy iç ve dış mekan görüntülerini açıklayıcı metinlerle birlikte sunmakta. Kitapta Sedad H. Eldem'in pek çok mimari çizimi (planlar ve cepheler) de bulunuyor.224 sayfa,135 renkli resim sayfası, yaklaşık 40 çizim.26 x 36,5 cm boyutunda, kutusu içinde sunulmuş.
Gardens of Paradise
16th Century Turkish Ceramic Tile Decoration (Cennet Bahçeleri: 16. Yüzyıl Türk Çini Süsleme Sanatı)
Metin: Walter Denny
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
İngilizce
41x32,5 cm
190 sayfa (102 tam sayfa renkli resim, 3 katlanır levha)
Bez ciltli; özel kutu içinde.
Mimar Ahmet Ertuğ, geliştirilmiş fotoğraf çekim teknikleri kullanarak, bugüne dek ilk kez 16. yüzyıla ait Türk çinilerinin muhteşem renklerini ve girift ustalığını yakalamayı başarınca fotoğraflar da aynı ihtişamla kitap sayfasına basılabilmiş. Fotoğraflara, Türk sanatı konusunda uzman, ünlü Amerikalı bilim adamı Prof. Walter B. Denny’nin Osmanlı Türk çini sanatının tarihi ve gelişimi üzerine kaleme aldığı yorumlar eşlik ediyor.
Reflections of Paradise
Silks and Tiles from Ottoman Bursa (Cennetin Yansımaları: Osmanlı Bursa’sından İpekler ve Çiniler)
Metinler: Godfrey Goodwin ve diğerleri
İngilizce
30x41 cm
248 sayfa (124 renkli, 10 iki renkli levha; 21 çizim)
Bez ciltli; kutu içinde.
Bu kitap, 15–17. yüzyıllar arasında ipek ticaretinin tarihçesini ve Bursa’nın Osmanlıların ipek merkezine dönüşmesini anlatıyor. Olağanüstü Bursa ipeklerinden örnekler ve tasarımını Tebrizli ustalarının yaptığı çinilerle donatılan mimari çevre birlikte sunuluyor. Tam sayfa boyunda muhteşem ayrıntıların yer aldığı kitap mükemmel bir baskı kalitesine sahip.
Turkish Carpets from the 13th-18th Centuries
Metin: Nazan Ölçer / Volkmar Enderlein / Ferenc Batari / John Mills, Ahmet Ertuğ Yayınları, İstanbul 1996, 235 sayfa Hard Cover, Kutulu, 38 x 27 x 4 cm
This book, originally published on the occasion of an international carpet exhibition in Istanbul in 1997 at the Museum of Turkish and Islamic Arts, brings together a stunning array of 163 rare carpets that were selected from the museum's legendary collection and are presented here for the first time in images of hitherto unachieved quality. The internationally-respected magazine Hali called it "The ultimate Turkish carpet book... [with] superb images of the best of Turkish carpet art.
Rare Carpets selected from the collections of Museum of Turkish and Islamic Arts, Istanbul. Vakıflar Carpet Museum, Istanbul. State Museum of Berlin-Museum of Islamic Arts. Budapest Museum of Applied Arts. Konya Mevlana Museum. Heinrich Kircheim Collection. Together with paintings from State Museum of Berlin-National Gallery. Warsaw National Museum, The National Gallery, London.
The Seljuks
Metin: Mine Timur Bragner, Ahmet Ertuğ Yayınları, İstanbul 1991, 220 Sayfa, Hard Cover, Kutulu, 37 x 27 cm
Ahmet Ertuğ tarafından kaleme alınan Selçuklu döneminde Anadolu Mimarisini konu alan eser 1991 yılında Ahmet Ertuğ tarafından Beyoğlu'nda basılmıştır. Tasarımı Joelle Danon tarafından yapılmıştır.
Offering fascinating glimpses into the unique and relatively unknown world of the artistic and architectural achievements of the Anatolian Seljuks, this unusual book takes the reader on a journey through a largely unexplored realm of sublime stone masonry, sculptural textures in wood and stone, and ceramics. The book is lavishly illustrated with superb duotone photographs and color plates.
Impressions of Ottoman Culture in Europe: 1453-1699
Hazırlayanlar: Nurhan Atasoy, Lale Uluç, Turkish Cultural Foundation, İstanbul 2012, 450 Sayfa, Hard Cover, 31 x 25 cm
İmparatorluğun Meşalesi / The Torch of the Empire 18. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun Genel Görünümü ve Ignatius Mouradgea d'Ohsson
Sture Theolin, Carter Vaughn Findley, Günsel Renda, Türkçe ve İngilizce, Yapı Kredi Yayınları, Kasım 2002
İmparatorluğun Meşalesi, gerçekten önemli bir kişilik olan Ignatius Mouradgea d'Ohsson'un yaşamı ve eseri aracılığıyla onsekizinci yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nu tanıtan bir çalışmadır.
D'Ohsson, Osmanlı İmparatorluğu'nun toplumsal tarihini en iyi tanımlayan eser olan Tableau Général de l'Empire Othoman'ı Devrim dönemi Paris'inde, 1789'da yayımladı. D'Ohsson'un kitabı İstanbul'da I. Abdülhamid ve III. Selim için çalışan en iyi ressamların da yardımıyla en pahalı şekilde resimlendirilmişti. Ardından Devrim öncesi Fransa'sının en ünlü sanatçıları tarafından Paris'te gravürleri hazırlandı. Bu kitapta yeniden basılan bazı resimler hâlâ benzersizdir. Bu gravürler yoluyla mahrem bir gerçekliğin perdesi aralanarak uzun süre önce kaybolmuş bir dünyaya yaklaşmaktayız.
Ignatius Mouradgea d'Ohsson İstanbul'daki İsveç elçiliğinde 1760'lı yıllarda dragoman yani tercümandı. D'Ohsson Fransız-Ermeni asıllı bir Osmanlı vatandaşı olduğu halde İsveç Kralı III. Gustaf ona İsveç soyluluk unvanı vermiş ve Babıâli'deki büyükelçilik görevini emanet etmiştir.
Mouradgea d'Ohsson yalnızca Osmanlı toplumunun farklı sınıfları arasında değil, uygarlıklar arasında da sıradışı bir yolculuk yapmıştır. Değerli araştırmacıların katkılarıyla bu kitap bizlere yüzyıllar ötesinden d'Ohsson'la ve Osmanlı İmparatorluğu ve döneminin Avrupa diplomasisi hakkındaki görüşleriyle tanışmamızda rehberlik ediyor.
D'Ohsson'un tutkusu İmparatorluğun toplumsal ve siyasal sisteminin yanı sıra halklarının özellikle Müslümanların bir tablosunu çizmek, ansiklopedik olarak betimlemekti. Tableau'nun "aydınlanmış" yöntemine göre Müslüman kadınların sunumu herhangi bir erotizmden ya da romantik oryantalizmden uzaktır. D'Ohsson sergilediği kapsamlı amacı ve yöntemiyle klasik Arap kaynaklarıyla ilişkisini de gösterir.
D'Ohsson "Osmanlı İmparatorluğu'nun meşalesiyim" diyerek İmparatorluğu Batı'ya karşı savunmayı ne kadar istediğini anlatır. D'Ohsson Tableau Général ile hem Avrupa'nın Doğu hakkındaki yaygın önyargılarını azaltmayı hem de Batı bilgisini Doğu'ya taşımayı umuyordu. III. Selim İstanbul'da etkin bir İsveç diplomatı olan d'Ohsson'u Osmanlı idaresiyle ilgili reform önerilerinde bulunmak üzere davet etmiştir ve d'Ohsson'un askeri modernizasyon hakkındaki görüşleri Osmanlı Arşivlerinde bulunmaktadır.
Devrim ve Napoleon savaşları dönemindeki çalkantılı yıllarda diplomatik mücadelelerin gerçekleştiği yerler İstanbul, St. Petersburg, Viyana ve Paris idi. Entrikalarla, kara çalmalarla ve zorbalıkla ilkesiz ve ahlaksız diplomasinin tüm silahları kullanıldı. D'Ohsson üç farklı toplumun, İsveç, Fransa ve Osmanlı İmparatorluğu'nun politikalarında, onları ortak düşmanları olan Rusya'ya karşı birleştirmeyi amaçlayan önemli müdahalelerde bulunmaya çalışmıştır. Bu bağlamda d'Ohsson ve onun Tableau Général'i Versailles'daki Osmanlı yanlısı grupların politikalarıyla ve İsveç'in III. Gustaf'ının aydınlanmış bir otokrasi rüyasıyla son derece uyumludur. Ancak Avrupa güç politikalarının gerçekleri zamanla ilişkisinin kesilmesine yol açmıştır. Mouradgea'nın ittifaklar oluşturma yönündeki diplomatik çalışmaları bu kitapta Stockholm'e gönderdiği siyasal raporlarının yardımıyla ortaya konurken, bir yanda da Mouradgea'nın maalesef 1799'da "persona non grata" ilan edilerek Babıâli'den ihraç edilen muhtemelen ilk yabancı diplomat olduğunu öğreniyoruz.
Meşalecimiz Ignatius Mouradgea d'Ohsson ile bu kitap bize onsekizinci yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'nun yaşamına ve örf ve âdetlerine çok yakından bakmamızı sağlayacaktır.
Osmanlı Kıyafetleri Fenerci Mehmed Albümü
Metin: İlhami Turan, Vehbi Koç Vakfı Yayınları, 1986 tarihli, 223 Sayfa
The Art of Turkish Weaving
Metin: Nevber Gürsu, Redhouse, İstanbul 1988, 200 Sayfa, 28 x 20 cm
Turkish Textiles and Velvets XIV-XVI Centuries
Turkish Press, Broadcasting And Tourist, 1950 Yayını, 120 Sayfa, Metin içi resimli.
Türk Mimari Anıtları Osmanlı Devri Bursa'da İlk Eserler
Yazar: Rölöve Bürosu Şefi Y. Mimar Sedat Çetintaş, Milli Eğitim Basımevi, 1946 Tarihli
İçindekiler:
Türk Mimarisi Selçuk Devrinden Beri Bir İslam Mimarisidir
Türk Mimarisi Anıtlarında Görülen Bizans Motifleri
Sembolik Birer Süsten Başka Bir Şey Değildir
İlk Osmanlı Binalarında Plan Hususiyeti
İlk Osmanlı Yapılarında İşçi ve Malzeme Meselesi
Selçuk ve Osmanlı Mimarileri Arasındaki İntikal ve İstihale Hadisesi ve Her İki Bölümün Mümeyyiz Vasıfları
Türk Mimari Tarihi Üzerinde Yanlış Çalışmalar ve Yanlış Hükümler
Bursada İlk Osmanlı Binaları
Metindeki Resimler ve Planlar
Türk Mimari Anıtları Osmanlı Devri Bursa'da Murad I ve Beyazıd I Binaları
Yazar: Rölöve Bürosu Şefi Y. Mimar Sedat Çetintaş, Milli Eğitim Basımevi, 1952 Tarihli
Alttürkische Keramik in Kleinasien und Konstantinopel (Türk Seramik Tarihi)
Metin: Alexandre Raymond, Edition: Albert Morancé, Paris 1917, 27 Sayfa metin, 40 sayfa renkli planş, 49 x 36 cm
(Bu kitabın içerisinde 40 adet taş baskı yer almaktadır.)
Bir Zamanlar Türkiye / Turkey, as it was
Yazar: Carl Gustaf Löwenhielm, 240 Sayfa, 34 x 47 cm
1824-1827 yılları arasında İstanbul’da Bab-ı Ali nezninde İsveç elçisi olarak görev yapan Carl Gustaf Löwenhielm, ülkede bulunduğu süre boyunca değişik konuları kapsayan 250 resim yaptı. “Bir Zamanlar Türkiye” albümünde, İsveç elçisinin çizdiği resimlerin yaklaşık yarısı belgesel ve sanatsal değerini vurgulayan açıklayıcı yorumlarla birlikte sunuluyor. Geçmişe tanık olmak isteyenler için sınırlı sayıda basılan bu çok değerli kitap, okuyucusuyla buluşmayı bekliyor.
Fotoğraflarla Türkiye
Matbuat Umum Müdürlüğü, Ankara, 33 x 25 cm.
Kitapta, 1923 - 1936 döneminde Türkiye Cumhuriyeti yönetiminin kalkınma yolundaki başarıları eşsiz fotoğraflar ile anlatılmaktadır. Kitabın bölümleri ; A- Ankara, B- İstanbul C- Şehirler ve manzaralar D- Arkeoloji E- Ekonomi ve inşa F- Kültür ve insan seklindedir.
Cumhuriyetin Başkenti (3 Cilt)
Atilla Cangır, Uğurlu Tunalı, Ankara Üniversitesi Yayınları, 1422 Sayfa, Özel Kutusunda
Cumhuriyet Ankara’sını (1890-1945) değişik yönleriyle tanımamıza, Başkentin kuruluş ve gelişmesini izlemeye olanak sağlıyor. Albümde Ankara’nın tarihi yapıları, eski semtleri, çarşıları, pazarları, eğlence ve mesire yerleri ile gündelik hayatına dair kartpostallar yer alıyor.
Kentsel dönüşümün ve değişimin hızı günümüzde geçmişe ailt tanıklıkların eksiksiz bir biçimde gelecek kuşaklara aktarılmasını gerekli kılıyor. Bu anlamda albüm, geçmişin Ankarası’nı yeni kuşaklara tanıtma olanağı sağlıyor. Ayrıca, koleksiyonerler ve araştırmacılar için de önemli bir kaynak işlevi görüyor.
Üç ciltlik albümün kurgusu fotoğrafçı ve editör odaklı bir seçimle yapılmış. Albümü hazırlayan Atila Cangır bu kurgunun, öncelikle çağına tanıklık eden ustalara ve onların işlerini yayınlayanlara duyduğu saygıdan, ikinci olarak albümün koleksiyonerlere ve araştırmacılara kaynak oluşturması düşüncesinden kaynaklandığını söylüyor. Bu nedenle albümün ilk ve ikinci cildinde fotoğrafçıları veya editörleri bilinen kartpostallar, isimleriyle bölümlendirilmiş. Bunun yanında ikinci cildin son serisinde fotoğrafçısı ve editörü bilinmeyen ancak üzerlerinde koleksiyonerlerin anlayabileceği işaretler ve yazılar taşıyan fotoğraflar bölümlendirilmiş. Son ciltte ise yayımcısı ve fotoğrafçısı bilinmeyen, ya da hiçbir özgün ayrım taşımayan fotoğraflar semtlere göre bölümlendirilerek sunulmuş.
Türkiye’de Müzecilik: 100 Müze 1000 eser (2 Cilt)
Metin:Şennur Kaya, Hatice Adıgüzel; Fotoğraf: Dilara Şen Turan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul 2007
Uygarlıklar Ülkesi olarak tanımlanan Türkiye, dünyada eşine az rastlanır derecede zengin bir tarihi, kültürel ve sanatsal birikime sahiptir. Bu birikimin korunması, insanlığın bilgi ve beğenisine sunulması noktasında en önemli görevi müzelerimiz üstlenmektedir. Müzelerimizde sergilenen kültürel varlıklardan seçilen nadide eserleri ve ülkemiz müzeciliğini konu edinen “Türkiye’de Müzecilik 100 Müze 1000 Eser” adlı çalışma, kültürel zenginliğimizin boyutlarının kavranması, bu zenginliğin korunması, geleceğe aktarılması ve evrensel düzeyde tanıtılmasına katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.
Topkapı Sarayı Müzesi
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara 1982, 159 Sayfa, 34 x 24 cm
Çankaya'nın Hazineleri
Metin: Kolektif, Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara 2014, Hard Cover, 33 x 27 x 7 cm
Oriental Carpet Design - A Guide to Traditional Motifs,Patterns and Symbols with over 800 Illustrations 400 in Colour
Thames & Hudson, 1981, Londra, 352 Sayfa, 25x33cm
Türk Hat Sanatı Araç, Gereç ve Formlar, Türk Hattatları, Calligraphies Ottomanes (3 Adet)
1)Türk Hat Sanatı Araç, Gereç ve Formlar: Antik AŞ Kültür Sanat Yayınları, 1999, 305 Sayfa, 25.5x32cm. 2)Türk Hattatları: Metin: Şevket Rado, Yayın Matbaacılık, İstanbul, 303 Sayfa, Hard Cover, 34x25x3cm. 3) Calligraphies Ottomanes: Sakıp Sabancı Müzesi Koleksiyonu, 2000, 203 Sayfa, 23x27cm
Osman Hamdi Bey ve Amerikalılar
Pera Müzesi Yayınları, 2011, 411 Sayfa
Pera Müzesi'nde açılan Osman Hamdi Bey ve Amerikalılar sergisinin kataloğu ressam, arkeolog ve müzeci Osman Hamdi Bey, Amerikalı arkeolog ve fotoğrafçı John Henry Haynes ve Prof. Hermann Vollrath Hilprecht'in Osmanlı topraklarında kesişen yaşamlarından yola çıkarak, Amerikalı arkeologların Osmanlı topraklarındaki ilk kazılarını -Assos ve Nippur- ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri konu alıyor.
Sergi ve kataloğunda, Pennsylvania Üniversitesi Müzesi, Boston Güzel Sanatlar Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ve özel koleksiyonlardan derlenen Osman Hamdi Bey resimleri, 19. yüzyıla ait arkeolojik fotoğraf ve çizimler, mektuplar, seyahat günlükleri ve ilk kez sergilenen arkeolojik eserler yer alıyor. Osman Hamdi Bey'in az bilinen resimlerinin yanı sıra, Pennsylvania Üniversitesi Müzesi'nde keşfedilen ve bugüne kadar bilinmeyen iki resmi de sanatseverlerle ilk kez buluşuyor.
Osman Hamdi Bey ve Amerikalılar sergisi, ressam, arkeolog ve müzeci Osman Hamdi Bey ile Amerikalı arkeolog ve fotoğrafçı John Henry Haynes ile Prof. Hermann Vollrath Hilprecht'in Osmanlı topraklarında kesişen yaşamlarından yola çıkarak, Amerikalı arkeologların Osmanlı topraklarındaki ilk kazılarını -Assos ve Nippur- ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri konu aldı.
Cemal Tollu: Retrospektif
Metin: Kaya Özsezgin, Yapı Kredi Yayınları,İstanbul 2005, 175 sayfa, 29 x 23 cm
Ali Avni Çelebi
Metin: Kıymet Giray, Beşiktaş Belediyesi, İstanbul 2008, 196 Sayfa, 23,5 x 30 cm
Malik Aksel (1901-87)
Hazırlayan: Beşir Ayvazoğlu, Mas Matbaacılık, 2011 Tarihli, 159 Sayfa, 25x33cm
Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği
Metin: Kıymet Giray, Akbank Yayınları, İstanbul 1997, 296 Sayfa, Hard Cover, 29 x 23.5 x 3 cm
Fikret Moualla
Catalogue Raisonne De L'Oeuvre De, Catalogue Critique par Marc Ottavi et Kerem Topuz, Paris 2009, 544 Sayfa, 28 x 22 x 4 cm ( Fransa'ya yerleşme kararı verinceye değin Türkiye'deki sanat çevrelerince oldukça dışlanan Fikret Mualla, İkinci Dünya Savaşı'ndaönceki ve sonraki yıllarda guajlarını satabilme umuduyla Paris' teki kahve ve bistroların teraslarını dolaşarak bohem bir sanatçı haline gelecekti. Sahip olduğu yadsınamaz yetenek ancak 1967 yılındaki vefatından sonra iyice anlaşılacaktı. Mualla kısa bir süre içerisinde aranılan bir ressam haline geldiğinden ilk bakışta çok basitmiş gibi görünen tarzı nedeniyle onlarca kötü kopyası piyasaya girecek, bazı çevreler, her zaman yaşandığı gibi ressamın bu yeni oluşan kotasından çıkar elde etmeye çalışacaklardır. Marc Ottavi ve Kerem Topuz, bu soluk taklitleri nihai bir biçimde devre dışı bırakmak amacıyla, "Tüm eserleri derlemesinin" bu birinci cildinde, bu sıra dışı sanatçının 2500 gerçek eserini bir araya getirmişlerdir. Bu envanteri kapsamlı bir biçimde tamamlayabilmek için, tüm eklerin ve yeni keşiflerin yer alacağı bir ikinci cildin çalışmasına şimdiden başlanmıştır)
Fikret Moualla
Metin: Ali Akay - Levent Çalıkoğlu - Haşim Nur Gürel, İstanbul Modern, İstanbul 2005, 322 sayfa, 32,5 x 26 cm
Fikret Moualla (7 Adet)
1) Fikret Moualla: Editions: Jacqueline Quilleré Üstünel, İtalya 2003, 67 Sayfa, 22 x 24 cm
2) Fikret Muallâ Drawing From Sainte-Anne Desenleri 1953/1956/1957: Metin: Ilgın Deniz Akseoğlu - Ferit Edgü - Abidin Dino,Amerikan Hastanesi Operation Room, İstanbul 2016, 88 sayfa, 27 x 21 cm
3) Fikret Mualla: Metin Ferit Edgü - Veysel Uğurlu , Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları, İstanbul 1999, 92 sayfa, 29 x 23,5 cm
4) Fikret Muallâ Dostlara Mektuplar: Hazırlayan: Ferit Edgü, 1995, Yapı Kredi Yayınları
5) Fikret Mualla Bir Garip Kişi: Yazar: Orhan Koloğlu, Boyut Yayın Grubu, 2003, 216 Sayfa
6) Fikret Moualla İçin: Metin: Kaya Özsezgin, Editions Jacqueline Quillere-Üstünel, İstanbul 2006, 128 Sayfa, 22 x 24 cm
7) Fikret Muallâ YeniAdam'dan Desenler, 1936-1937: Metin: Türkkaya Ataöv - Hakkı Baltacıoğlu, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1993, 118 sayfa, 22 x 21 cm
Sabri Berkel
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi 1977 Yayını ''Toplu Sergiler'' 3, Karton Kapaklı, 51 Sayfa
Sabri Berkel
Metin: Seda Yörüker, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, 64 Sayfa, 29 x 25 cm
Sabri Berkel
Metin: Jale Nejdet Erzen, Enlem 80 Çağdaş Türk Plastik Sanatları Yayın Dizisi, Ankara 1995, Hard Cover, 195 sayfa, 32 x 25 cm
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Metin: Ömer Faruk Şerifoğlu, Mehmet Hamdi Eyüboğlu, Hughette Eyüboğlu, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara 2011, 468 Sayfa, Hard Cover, 34 x 32 x 3 cm
Ferruh Başağa (İki Adet)
1) Metin: Dr. Kaya Özsezgin, Artdepo, İstanbul 2007, 151 Sayfa, 30 x 21 cm. 2) Metin: Ahmet Kamil Gören, Galeri Binyıl Yayınları, İstanbul 2001, 93 Sayfa, 27 x 22.5 cm
Fahr El Nissa Zeid
Metin: Talat Halman, Necmi Sönmez, Erol Kerim Aksoy Kültür, Eğitim, Spor ve Sağlık Vakfı, İstanbul 1994, 96 Sayfa, 31 x 24 cm
Parçalanmanın Kimyası ÖMER ULUÇ Sağ El, Sol El desenleri
Editör: Seda Yörüker, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları, 216 sayfa, 29 x 23 cm
Cihat Burak Retrospektifi
Metin: Levent Çalıkoğlu, İstanbul Modern, İstanbul 2007, 329 Sayfa, 29 x 23 cm
Mehmet Güleryüz Desenler / Drawings
Derleyen: Haldun Dostoğlu ve Ali Artun, Galeri Nev Yayınları, 1994, 112 Sayfa, 33x24 cm
Semiha Berksoy "Sanatçısından İthaflı"
İş Bankası Kültür Yayınları, 2004, 239 Sayfa, 29x24cm
(Bu kitap Semiha Berksoy tarafından Semiha Berksoy Opera Vakfı Müdürü Prof. Zeliha Berksoy'a ithaflıdır.)
Semiha Berksoy-Kolektif Cumhuriyetimizin 80. kuruluş yıldönümüne denk düşen şu günlerde anlamlı bir sergiye ev sahipliği yapacağımız için mutlu ve kıvançlıyız: iş Sanat Kibele Galerisi dev bir sanatçının aynı görkemdeki retrospektif sergisini ağırlayacak; ilk kadın opera sanatçımız, ülkemizin sanat ortamına getirdiği özgün solukla "modern" Türk kadınının öncülerinden Semiha Berksoy''un uzun ve sıradışı bir yaşama yayılan üretimi izleyiciyle buluşacak.
Bu sergi -ve ona eşlik eden kitap- projesinin gözümüzde anlamı büyük, flem sanatın evrensel belleğinde hak ettiği yeri bugüne kadar çeşitli alanlardaki performanslarıyla çoktan almış olduğuna inandığımız Semiha Berksoy''un Ferit Edgü''nün deyimiyle "öncülü ve ardılı olmayan" sanatçı kimliğine ışık tutuyor hem de bize Cumhuriyet Türkiyesi''nin yüzakı isimlerinden birine saygı ve minnetimizi her birimiz adına ifade etme fırsatı tanıyor.
Bu kitabın ve dopdolu bir yaşamın izdüşümlerini taşıyan serginin, Cumhuriyetimizin -onunla neredeyse yaşıt- ilk ulusal bankası olma sıfatını taşıyan ve sanata, kültüredesjteği misyonunun önemli bir parçası sayan Bankamız katkılarıyla hayata geçmesinden duyduğumuz coşkuyla başta varlığı ve çalışmalarıyla onurlandığımız Semiha Berksoy''a teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunarız. Elbette değerli sanatçı Zeliha Berksoy olmasaydı sergi ve elinizde tuttuğunuz kitap ete kemiğe bürünemezdi. Heyecanı ve insanüstü çabası için kendisine minnet borçluyuz. Ayrıca değerli işbirliğinden ötürü Milli Reasürans T.A.Ş.''ne ve bu buluşmada emeği geçen tüm kahramanlara tek tek teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
Türkiye İş Bankası
(Kitabın İçinden)