Müzayedemizde komisyon oranımız %20'dir.
Müzayedemiz 16 Temmuz 2023, Pazar günü saat 13.02'den itibaren canlı olarak yayınlanacaktır. Canlı müzayede dahilinde lotlar sırasıyla satışa çıkacak ve ekranda kalma süresi 20 saniye olacaktır. İlgili lota bu süre içinde pey verilmesi halinde ekranda kalma süresi 20 saniye daha uzayacaktır.
Müzayedemizde yer alan kitapları galerimizi ziyaret ederek inceleyebilirsiniz.
Ödeme süremiz müzayede bitiminden sonra 7 (yedi) iş günüdür. Kargolarınız ise ödemeler itibariyle bir hafta içinde alıcı ödemeli olarak anlaşmalı olduğumuz kargo şirketine teslim edilmektedir.
İlgilendiğiniz kitaplarla ilgili +90 537 466 20 14 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz
Palaces of Music
Opera Houses of Europe (Müzik Sarayları-Avrupa’nın Operaları
Metinler: Michael Forsyth
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
42.5x34.5 cm, 97, [4] renkli levha,256s.
Kumaş kaplı, özel kutu içinde
Avrupa’nın 26 önemli opera binasının Ahmet Ertuğ tarafından çekilmiş muhteşem fotoğraflarını içeren kitap, klasik, barok ve rokoko mimari üslubunda yapılmış ve günümüze tüm ihtişamıyla gelebilmiş tiyatro binaları ile başlıyor. Burada, sonraki dönem tiyatrolarına model olacak olan, mimar Palladio’nun İtalya Vicenza’da yaptığı olağanüstü Teatro Olimpico’dan, Stokholm’daki Drottningholm Sarayı Tiyatrosu, Almanya’nın Bayreuth kentinde bulunan Margrave operası ve Napoli’deki San Carlo’ya uzanan yapıtlar yer alıyor.
On dokuzuncu yüzyıla ait büyük opera yapıları arasında Paris Operası (Palais Garnier), Venedik’teki yeniden yapılmış olan La Fenice Tiyatrosu ve Prag Devlet Opera binaları yer alıyor. Son olarak kitap dünyanın önde gelen mimarları tarafından yapılan, Valencia, Lyon ve Oslo’daki yeni mimari başyapıtlara odaklanıyor.
Ahmet Ertuğ’un muhteşem fotoğraflarına eşlik eden metinlerinde Michael Forsyth, kitapta yer alan her opera binasının mimari özelliklerinin yanı sıra, toplumsal yaşam ve müzik tarihi içindeki yerlerine değiniyor.
Forsyth, kitabın sunuş bölümünde operanın yükselişini, operaların mimari gelişimini anlatıyor ve değişik ülkelerin ya da dönemlerin değişen ihtiyaçlarına göre opera binalarının akustik düzenlerindeki değişimleri ortaya koyuyor.
Fotoğrafa başlamadan önce Londra’da mimarlık eğitimi alan Ahmet Ertuğ’un yapıtları derin ve meditatif bir enerjiyi ortaya çıkarırken izleyeni konularının entelektüel yanının içine çekiyor. Paris, New York, Londra ve Viyana’da büyük sergiler açan sanatçının Aya Sofya Müzesi’nde ve Viyana’da Ephesos Müzesi’nde de daimi sergileri bulunuyor.
Kitabın metinlerini yazan mimar ve tarihçi Michael Forsyth, aynı zamanda ödüllü ve birçok dile çevrilmiş olan Buildings for Music: the Architect, the Musician and the Listener from the seventeenth century to the present day (Müzik için yapılmış binalar: on yedinci yüzyıldan günümüze mimar, müzisyen ve dinleyici) adlı kitabın da yazarı.
Temples of Knowledge
Historical Libraries of the Western World (Bilgelik Mabetleri: Batı Dünyasının Kütüphaneleri)
Metinler: Friedrich Krinzinger ve Thierry Grillet
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
İngilizce, 42,5x34,5 cm
216 sayfa (100 renkli levha)
Kumaş kaplı; özel kutu içinde.
Bu kitap, fotoğraf sanatçısı Ahmet Ertuğ’un gözünden ve yapıta konu kurumlarda çalışanların kaleminden Avrupa’nın belli başlı kütüphanelerinin dünyasına görsel bir yolculuk vaat ediyor. Kitapta, aralarında Barok dönem manastırları, krallıklara bağlı kurumlar ve 19. yüzyıla ait halk yapılarının da bulunduğu, otuz benzersiz ve ihtişamlı kütüphane yer alıyor. Metinde, kütüphanelerin antik dönemden başlayıp 19. yüzyıla uzanan süreçte gelişimi ele alınıyor. Kütüphanelerin, çağlar boyunca, barış ve huzurun mabetleri, insanların okuma, araştırma ya da yalnızca düşüncelere dalıp zihin dinginliğine ulaşma amacıyla yöneldikleri birer sığınak olarak işlevinden de söz ediliyor. Manastırlara bağlı kütüphanelerin çoğu, dönemlerinin dini görüşlerini ifade eden zengin ve dekoratif süslemelerle (heykel, alçı işleri, freskler) bezeli. Kitapta bu ikonografik öğeler de çizimlerle gösterilip irdelenerek esere tarihsel bir perspektif de kazandırılmış. Batı dünyasının kütüphanelerini tüm görkemiyle yansıtan Bilgelik Mabetleri: Batı Dünyasının Kütüphaneleri, uzmanlar tarafından kaleme alınmış yazılarla bu mekânların tarihçelerine de yer veriyor.
Büyük formatlı makineyle çekilen görüntüler Ahmet Ertuğ’un bakışını yansıtırken okuyucuyu da bu eski kütüphanelerin içinde bir yolculuğa davet ediyor. Kitapta kütüphanelerin tarihsel gelişimini anlatan metin Friedrich Krinsinger’e, tematik sunuş metni de Thierry Grillet’ye ait.
Chora The Scrool Of Heaven
Metin: Ahmet Ertuğ / Cyril Mango, Ertuğ & Kocabıyık, İstanbul 2000, 256 sayfa, Hard Cover, Kutulu, 43 x 35 cm
Chora Manastırı, erken 14. yüzyıl mozaik ve freskleriyle Bizans sanatının en yüce örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Chora: The Scroll of Heaven, okuyucuyu bu mücevher benzeri yapının tüm detaylarını araştıran bilimsel ve sanatsal bir yolculuğa çıkarıyor. Metin, Bizans sanat tarihi alanında günümüzün en saygın isimlerinden biri olan Cyril Mango tarafından kaleme alınmıştır. Fotoğraflar ise Ahmet Ertuğ tarafından çekilmiş. Fotoğraflar, 2002'de Paris'teki Uluslararası Bizans Kongresi'nde, Ağustos 2003'te Tokyo'daki Japonya Vakfı'nda ve Mayıs 2004'te New York Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde sergilenmiştir.
Sculptured For Eternity
Metin: R.R.R. Smith, Ahmet Ertuğ, Fotoğraf: Ahmet Ertuğ, Ertuğ& Kocabıyık, 2001, 365 Sayfa, Hard Cover, (Özel Kutusunda), 43 x 35 x 5 cm
İstanbul Arkeoloji Müzesi, dünyanın en önemli arkeolojik eser koleksiyonlarından bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Müzenin zengin Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans heykel koleksiyonlarını konu alan bu muhteşem kitabın metnini Oxford Üniversitesi'nde arkeoloji profesörü olan Dr. R. R. R. Smith kaleme aldı. Tüm eserler, İskender, Sidamara ve Likya lahitleri gibi şaheserlerin fotoğraflarının çarpıcı panoramik manzaralar olarak sunulduğu Ahmet Ertuğ tarafından fotoğraflandı.
Afrodisyas: Roma Dönemi Anadolu’sunda Kent ve Heykel
Metinler: R.R.R. Smith, Julia Lenagham
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
İngilizce, 47,8x35 cm
240 sayfa (175 renkli resim)
İsviçre’de lüks Japon bezine basılıp ciltlenmiş; özel kutu içindedir.
Afrodisyas, Batı Anadolu’da Romalılara ait bağımsız ve özerk bir kentti. Tanınırlığını sağlayan zenginliklerin başında bağlı olduğu tanrıça Afrodit’in mabedi ve mermer heykeltıraşlarının çalışmaları yer alır. Kent halkı erken ve orta Roma İmparatorluğu döneminde (İS 1. ve 2. yüzyıllar) kalkınmış, inşa edilen mermer binalar yöreyi, dönemin koşulları açısından bakıldığında, gerçek bir kente dönüştürmüştür. Afrodisyas, Yunan ve Roma kültürleri arasında etkileşim, imparatorluğun işleyişi, dini uzlaşmazlıklar ve antik dönemden ortaçağa geçiş dönemine ışık tutar. Afrodisyaslı heykeltıraşların Tivoli’deki Hadrian Villası gibi prestijli işleri için yurtdışından siparişler aldığını da biliyoruz.
Gün ışığına çıkarılan heykeller son derece zengin ve çeşitli: Tanrılar, kahramanlar, imparatorlar, hayırseverler, filozoflar ve atletlerin heykellerinin yanı sıra mitolojik gruplar, dekoratif figürler, süslemeli ve figürlü rölyefler de bulunuyor. Bu eserlerin bir kısmı Roma sanatının dönüm noktalarını işaret ediyor. Kentin heykel üretimi bu alanda benzersiz bir öneme sahip. Afrodisyas’ın mimarisi, izleyen dönem klasik sanatına dair başka hiçbir yörede rastlanamayacak kadar canlı ve eksiksiz bir portre sunar.
Ancient Theaters of Anatolia
Metin: R.R.R. SmithFotoğraflar: Ahmet Ertuğ
Ertuğ & Kocabıyık, 2014
İngilizce, 35x48 cm
208 sayfa (174 renkli levha)
İpek kumaş ciltli; özel kutu içinde
Ertuğ & Kocabıyık Yayınları’nın son kitabı Ancient Theaters of Anatolia, diğer pek çok yayınındaki gibi Oxford Üniversitesi’nde Klasik Arkeoloji profesörü ve Türkiye’deki Aphrodisias kazılarının başkanı olan R.R.R. Smith’in metinleri ve Ahmet Ertuğ’un fotoğraflarından oluşuyor. Kitabın muhteşem fotoğrafları 8x10” büyük formatlı bir makine ile çekilmiş ve son derece iyi korunmuş bu tiyatroları benzersiz detaylarıyla ortaya koyuyor.
Kitap antik dönemde tiyatroya dair bir girişle açılıyor ve sonra sırasıyla bu olağanüstü yapıları tanıtıyor. Bu yayın belki de ilk kez Anadolu’daki eşsiz tiyatro yapıları mirası için bu düzeyde bir akademik ve fotografik dokümantasyon sunuyor. Yatay formatta 205 sayfadan oluşan kitaptaki 174 renkli levha hem detaylara hem panoramik görüntülere yer veriyor. Tiyatroları süsleyen mükemmel işçilikli heykeller ve freskler de kitapta ayrı bir yere sahip.
MS 2. yüzyılda, Roma iktidarı altında hüküm süren barış ortamının doruk noktasında olunan bir dönemde, Akdeniz’in çevresindeki önemli kentlerin hepsinde bir tiyatro binası bulunuyordu. Çoğu 2. yüzyıldaki formlarını koruyan bu binalar Helenistik dönemde bazı değişimler geçirmiş, eklemeler yapılmıştı. Kentlerdeki en büyük ve çevreye en hâkim yapılan olan tiyatroların kapasiteleri 2 bin kişiden 20 bin kişiye çıkabiliyordu ve çoğunun kent silueti içinde son derece görünür anıtsal büyüklükte sahne arkası yapıları vardı. Dış yüzeyde ağırbaşlı taş süslemeler, iç mekânda sıralar halinde ihtişamlı sütunlar dikkat çekiyordu. Bunların çoğu şaşırtıcı bir şekilde iyi korunmuştur.
Tiyatro hem kurum hem de bina olarak iki anlama sahiptir. Dram, bugün bildiğimiz anlamdaki binaya kavuşmadan çok önce ortaya çıkmış ve tiyatro olarak kabul edilmişti. Dionysos onuruna gerçekleştirilen dini festivallerdeki koral performanslardan doğup sahnelenen tragedya ve komedya aracısına dönüşmüştü. Dramatik oyunlar önce kent meclisi, daha sonra da Roma İmparatorluğu’nun yönetimi altındayken, imparator onuruna düzenlenen gladyatör ve vahşi hayvanların kavgalarını içerene arena gösterileriyle birleşti. Tiyatro binaları, yamaçlardaki şekilsiz amfiteatrlardan, Yunanlar döneminde düzgün bir mimariye sahip, tasarlanmış yapılara, Romalılar zamanında da yepyeni, entegre bir bütüne dönüştüler. Geleneksel Helenistik tasarımı ile yeni Roma usulü tasarımın birleşimi, Anadolu’da MS 1. ve 2. yüzyıllardaki Tiyatro binalarının ana öğelerini oluşturur. Bu kitaptaki tiyatroların büyük bir kısmı, çoğunlukla da uzak bölgelerde (Sagalassos, Selge, Termessos) kalanlar, antik dönemin sonunda terk edildikleri şekilde kalmıştır. Sahne binası çökmüş, oditoryum korunmuş, bitkiler ve düşen taşlar zeminleri kaplamıştır. Bunlar antik dönemin köklü tiyatro kültürü ve eski bina yapım tekniklerinin sağladığı dayanıklılığın kanıtı olan benzersiz kalıntılardır.
Tiyatro, Roma İmparatorluğu döneminde, Anadolu’nun zengin kentleri başta olmak üzere doğu yörelerinin en parlak kurumları olmuştu. Bugün Türkiye’de yüzü aşkın eski tiyatro bulunuyor. Coğrafyaya dağılımları da Roma döneminde kentleşme modelinin izini takip ediyor. Çoğu Ege ve güney sahillerindeki kentlerde bulunuyor ve en iyi durumda olanları Asya ve Likya-Pamphylia yörelerinde. Tiyatro MS 1. ve 2. yüzyıllarda Roma tasarım modeli, değişen işlev ve kent içi rekabete dayalı olarak farklı yollar ve yapım tekniklerinden geçmiştir. İyi tasarımlı Helenistik dönem tiyatrolarına sahip bazı kentler onları korumuş ve sadece sahne kısmında ufak değişiklikler yapmıştır. Priene ve Pergamon (Bergama) bunun iyi örnekleridir.
Domes: A Journey Through European Architectural History
Metin: Michael Forsyth, Robert Ousterhout, Doğan Kuban
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
2012, İngilizce, 35x48 cm
212 sayfa (110 renkli levha)
İsviçre’de basılıp ciltlenmiş; ipek kumaş ciltli ve özel kutu içinde
Dünyaca ünlü mimar-fotoğrafçı Ahmet Ertuğ, büyüleyici güzellikte olduğu kadar önemli de olan son kitabında mimarinin o en belirleyici simgesi olan kubbeleri özüne gidiyor. Bu kitap, göklere açılan gözpenceresi ve devasa küresel kubbesiyle 1. yüzyıldan kalma Roma’daki Pantheon’dan günümüzün en çok ziyaret edilen yeni mimari yapılarından, Norman Foster imzalı Berlin’deki Bundestag’ın çelik ve cam kombinasyonuna uzanan bir yolculuk sunuyor mimarlık tarihi içinde. Yolculuğun ara durakları arasında kubbesine açılmış geçme tonozlarıyla adeta mucizevi bir şekilde uçuyormuş gibi görünen Ayasofya gibi Bizans kubbeleri, ortaçağ, Rönesas ve barok dönemin her biri mimarına binbir teknik bilmece çıkaran zorlu kubbeleri, Brunelleschi’nin Floransa Katedrali, Michelangelo’nun St Peter’i, Sir Christopher Wren’in Londra’daki St Paul Katedrali ve 19. yüzyıl Fransa’sının demir ve cam kubbeleri yer alıyor. Alanında dünya çapında isim yapmış uzmanların kaleme aldığı metinler, bu mimarlık başyapıtlarının ardındaki ilgi çekici ve sıradışı öyküleri anlatırken her birinin yapısal özelliklerini ve Roma’dan bugüne mimarlar ve zanaatkârların verdiği kişisel ve toplumsal mücadeleyi de ele alıyor. Kubbeler, diğer mimari öğelerden farklı olarak yapının yönünü, vizyonunu, cennet temsilini, ikonografisini ve akustiğini belirler. Ahmet Ertuğ’un incelikli fotoğrafları, birbirininden büyüleyici ve her biri kendi öyküsüne sahip 27 ünlü kubbeyi olağanüstü bir görsellikle sunuyor.
Sagalassos: City of Water
Metinler: Marc Waelkens, Semra Mägele, Jeroen Poblome
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
2013, İngilizce, 34x47 cm
208 sayfa (99 renkli levha ve planlar)
Almanya’da basılıp İsviçre’de elle ciltlenmiştir
İpek kumaş ciltli; özel kutu içinde.
Türkiye’nin güneyinde, Antalya’nın yaklaşık olarak 150 km kuzeyindeki Ağlasun Dağı’nın eteklerinde, 2045 metre yükseklikte kurulu Sagalassos kenti eski Psidya bölgesinin bir parçasıydı ve konumu nedeniyle doğal koruma koşullarına sahipti. Yüksek rakımlı bu bölge doğal su kaynaklarının bolluğu dolayısıyla da ideal bir yerleşim merkeziydi. İlk yerleşimin MÖ 5. yüzyılda başladığı tahmin edilen kent tarihi kaynaklarda ilk olarak MÖ 333’te Sagalassosluları yenen Büyük İskender’in seferi kapsamında geçer. Kent, özellikle MS 2. yüzyılda İmparator Hadrian’ın kenti imparatorluğun dini merkezi olarak seçmesi dolayısıyla önceden görülmemiş bir gelişim dönemi yaşamıştır.
Modern çağda 1706’da Fransız bir gezgin tarafından keşfedilen Sagalassos’u 18. ve 19. yüzyıllarda bir dizi batılı kâşif ziyaret etmiştir. 1987’de başlayan keşif kazıları 1993’te Belçikalı arkeolog Marc Waelkens yönetiminde tam teşekkülü bir kazı çalışmasına dönüşmüştür. Yirmi yılın sonunda elde edilen bulgular, kentin sadece Psidya’nın değil, Küçük Asya’nın da en önemli yerleşim birimlerinden biri olduğunu ortaya koymuştur. Kentin muhteşem bir altyapısı bulunuyordu: bitmemiş ama devasa ölçülerde bir amfiteatr, bir stadyum, bir kütüphane, pagan tanrılar ve imparatorluğun inanacına adanmış tapınaklar, ticari ve tören amaçlı büyük kamusal alanlar ve meskenler... Kent heykeltıraşlar, mimarlar ve çanak çömlek yapımcıları gibi sanatçı bir topluluk için de çekim merkeziydi. Önemli bir mermer çıkarma bölgesi olan Dokimeion’un temsilcilerinin de aralarında bulunduğu heykeltıraşlar kentin öde gelen hayırseverlerinin, inanılan tanrıların ve imparatorluk ailesinin portrelerini ve birçok mezarın heykellerini yapıyor; mimarlar ve mimari heykeltıraşlar güzellik, ihtişam ve detayları açısından Efes gibi çok daha fazla bilinen kentlerdekilerle yarışacak yapılar inşa ediyor; çanak çömlek ustaları da civardaki kil yataklarından yararlanarak önemli bir ihracat kalemi olan seramik eşyalar imal ediyordu. Kazılar, kentin Geç Antik dönem ve sonrasındaki tarihine de ışık tutarak birçok depreme rağmen Sagalassos’un MS 11. yüzyıla kadar kullanıldığını ve Hıristiyan bir kente dönüştüğünü ortaya koymuştur.
Sagalassos: City of Water bir kısmı yeniden yapılan mimari başyapıtlara ve heykeltıraşlık mucizelerine odaklanıyor. Ahmet Ertuğ’un birbirinden güzel 99 levhasının yer aldığı kitap yerleşimin eski tarihi, mimarisi, heykeltıraşlık hazineleri ve çanak çömleklerinin yanı sıra modern çağda keşfi ve izleyen dönemdeki kazılara da yer veriyor. Alanının önde gelen bilimadamlarının kaleme aldığı metinler hem profesyonellere hem de meraklı okuyucuya hitap ediyor. Kentin nefes kesen panoramik görüntülerinden heykellerin en ince ayrıntılarına uzanan muhteşem fotoğraflar da Sagalassos’un Küçük Asya’nın en önemli biri olduğu savını destekliyor.
Gods of Nemrud
The Royal Sanctuary of Antiochos I & the Kingdom of Commagene
Metin: R.R.R.Smith
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
34x47 cm ölçülerindeki yatay formatlı kitap 196 sayfa, 95 renkli levha ve 37 çizimden oluşuyor.
Gods of Nemrud Almanya’da basıldı; İsviçre’de özel cilt bezi ile kaplandı ve kutu içinde sunuluyor.
Kommagene Krallığı’nın MÖ 1. yüzyıl döneminden son derece zengin bir arkeolojik malzeme günümüze ulaşabilmiştir. I. Antiochos’un hüküm sürdüğü bu döneme ait bulgular antik dönemde din ve sanatla ilgili çalışmalar için son derece değerli veriler sağlar. Bu malzemelerin arasında anıtsal heykeller, büstler, rölyefler ve kral ile onun tanrıları hakkında çok miktarda yazıt yer alır. Anıtlar hem sayıca hayli fazladır hem de tarihlenip tanımlanmış olmaları itibarıyla büyük önem taşırlar.
Metinler ve imgeler eski bir kültürün tarihi ve köklerine inmek açısından bulunmaz bir fırsat sunar. Kommagene Kralı I. Antichos (MÖ 69–36 civarı) Suriye ile Doğu Anadolu’da Helenistik monarşinin sonlarına ve Roma hükümranlığının başlangıcına denk gelir. R.R.R. Smith’in yazdığı akademik metin Antiochos’un krallığının coğrafi ve siyasi tarihini aydınlatırken, yazıtlardan öğrenilebildiği kadarıyla tapınakları ve inançlarını da irdeliyor. Ahmet Ertuğ’un muhteşem fotoğrafları Nemrut Dağı ve Arsameia’nın en iyi korunmuş heykellerini tüm güzelliğiyle gözler önüne sererken, bu sıradışı anıtların özgün karakteri ve yarattığı etkiyi yeni bir bakışla ele alıyor.
Antiochos’un krallığı Fırat tarafında Zeugma’ya kadar uzanıyordu ve bu zengin Roma sınır kentinin izleyen dönem tarihi ve arkeolojisi de kitapta yer alıyor. 1990’lardaki kurtarma kazılarında Zeugma’daki evlerde ortaya çıkarılan inanılmaz güzellikteki büyük mozaikler, mitoloji, alegori, fantastik deniz öykülerinin tasvirleriyle Helenistik yer mozaikleri geleneğini sürdürüyor ve geç Helenistik dönem ile geç Antik dönem arasında MS 2. yüzyılın mozaik resimlerindeki eksik halkayı tamamlıyor. Son derece kaliteli bir baskıya sahip kitapta yer alan fotoğraflar okuyucuyu Doğu ile Batı arasında bir köprünün üstüne kurulmuş antik bir dünyanın pek de bilinmedik ve muhteşem bir yüzüyle tanıştıracak.
Kitaptaki fotoğraflar özel mürekkeplerle basılmış ve tüm renk ayrımı ve kontrol baskılar Ahmet Ertuğ’un dijital karanlık odasında gerçekleştirilmiş.
Ephesos: Aerchitecture, Monuments & Sculpture
Architecture, Monuments & Sculpture (Efes: Mimarlık, Anıtlar ve Heykel)
Metinler: Prof. Friedrich Krinzinger ile kazı ve bulgulardan sorumlu arkeologlar heyeti
Fotoğraflar: Ahmet Ertuğ
İngilizce, 47.8x35 cm
240 sayfa (34 adet renkli panoramik levha, 109 adet renkli levha)
Baskısı ve cilt İsviçre’de gerçekleşmiştir.
Japonya’da özel olarak imal edilmiş bir cilt kumaşı ile elde kaplanmış; özel kutu içinde.
Ege bölgesinin olağanüstü yerleşimlerinden biri olan Efes antik kenti, muhteşem bir medeniyet seviyesinin beşiği olmuştur. Bölgedeki insan yerleşimlerinin geçmişi neolitik döneme (İÖ 6000) kadar uzanmakta. Kent uzun yıllara dayanan tarihi sürecinde birçok defa kurulmuş, yok edilmiş ve tekrar inşa edilmiştir. Efes 11. yüzyılda küçük bir köy boyutuna inmiş ve yerleşim 15. yüzyılda terk edilmiştir. 19. yüzyılda başlayan sistematik arkeolojik kazılar günümüzde hala sürüyor. Son zamanlarda Efes’te ortaya çıkan en önemli buluntular arasında Yamaç Evleri yer alıyor.
Ertuğ & Kocabıyık, Efes antik kenti ile ilgili bir sanat kitabı gerçekleştirmeye karar verdiğinde, bu sit alanında 1954 yılından beri kazı, restorasyon ve rekonstrüksiyonları yapan Avusturya Arkeoloji Enstitüsü uzmanları ile işbirliği yaptı.
Efes kazıları başkanı Prof. Friedrich Krinzinger’in genel editörlüğünü yaptığı kitabın bilimsel metinleri Efes’in arkeolojik kazıları ve araştırmalarından sorumlu olan uzmanlar tarafından yazıldı. Selçuk Efes Müzesi, İzmir Arkeoloji Müzesi ve Viyana’da bulunan Efes Müzesi’nde sergilenen arkeolojik eserler Ahmet Ertuğ tarafından fotoğraflandı.
Topkapı A Palace Of Felicity
Metin: F. Çağman,E. Yenal, R. Bragne, Ertuğ & Kölük, 1991, 38 x 27 cm
İmparatorluğun Meşalesi
Hazırlayan: Ignatius Mouradgea D'Ohsson, Yapı Kredi Sanat Yayınları, İstanbul 2002, 220 Sayfa, Hard Cover, 35 x 47 cm
Catalogue Raisonné De L'ouvre De Fikret Moualla
Hazırlayan: Marc Ottavi, Kerem Topuz, 543 Sayfa.
“Fikret Mualla’nın “Tüm Eserleri Derlemesinin” bu birinci cildi, 2009 yılında Fransızca olarak yayınlanan ve Hıfzı Topuz’un bir araya getirmiş olduğu tanıklık, öykü ve anıları içeren 300 sayfalık bir kitabın mantıkî devamı şeklinde hazırlanmıştır.
Daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış olan metinler içeren bu zengin monografide yer alan 270 kadar eser, kariyeri kırk küsur yıla yayılan bu üretken sanatçının tüm yapıtlarını kapsayacak bir çalışma olarak tasarlanmamıştı.
Fikret Mualla’yı sevenlere ve koleksiyonculara Mualla’nın eserlerinin panoramik ve kronolojik bir vizyonunu sunup kapsamlı bir derleme hazırlayabilmek için, mümkün olduğunca ayrıntılı envanter yapabilmek, koleksiyonları tarayabilmek, müzayede ve galerileri gözden geçirmek, Mualla ile ilgili yayınlanmış olan tüm kitap ve önemli sergi kataloglarını incelemek gerekiyordu.
Çalışmalarımızın sonucunda 544 sayfa üzerinden 2500’e yakın eseri bir araya getirerek ilk cilt hazırlanmıştır.”
Fahr El Nissa Zeid
Metin: Talat Halman, Necmi Sönmez, Erol Kerim Aksoy Kültür, Eğitim, Spor ve Sağlık Vakfı, 1994, 96 Sayfa
Türk Sanatına Yön Veren Sergiler - Yahşi Baraz' ın Büyük Sergileri
Hazırlayan: Oğuz Erten, Galeri Baraz, İstanbul 2012, 1172 Sayfa, Özel Kutulu, Hard Cover, 33 x 24 x 11 cm
Türkiye'de Sanat Koleksiyonculuğu - 2 Cilt
Metin: Oğuz Erten, Galeri Baraz Yayınları, İstanbul 2017, Hard Cover, 1050 Sayfa, Özel Kutusunda, Hard Cover, 31 x 25 x 10 cm
Sanatçılar Galericiler Koleksiyonerler
Metin: Yahşi Baraz, Galeri Baraz Yayınları, İstanbul 2013, 416 Sayfa, Hard Cover, 30 x 25 cm
Sanat Müzeleri
Hazırlayan: Yahşi Baraz, Galeri Baraz, İstanbul 2010, 490 Sayfa, 30 x 21 cm
Fahrelnissa Zeid - Fırtınaya Doğru
Hazırlayan: Yahşi Baraz, Bozlu Art Project, İstanbul 2021, 360 Sayfa, Hard Cover, 28 x 24 cm
Sıradışı Bir Hayattan Sıradışı Bir Sanata Tosun Bayrak
Metin: Oğuz Erten, Galeri Baraz Yayınları, İstanbul 2014, Hard Cover, 138 Sayfa, 28 x 20 cm
İsmail Ateş
Metin: J. Erzen, Y. Baraz, Ş. Tek, Galeri Baraz Yayınları, İstanbul, 2016, Hard Cover, 159 Sayfa, 28 x 20 cm
Ekrem Kahraman
Veysel Uğurlu, Yapı Kredi Sanat Galerisi, 350 Sayfa, 29 x 23 cm
Maria Kılıçlıoğlu
Metin: Gülseli İnal, Artist Yayınları, İstanbul 2007, 230 Sayfa, 34 x 24 x 1 cm
Mahmut Celayir: Mitos Manzara
Metin:Barbara Lipps-Kant, İstanbul 1999 Bilim Sanat Galeri Yayınları, 151 Sayfa, 31 x 24 cm
Burhan Uygur
Metin: Turgay Gönenç, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, İstanbul 2003, 144 sayfa, 29 x 25 cm
Sabri Berkel
Metin: Seda Yörüker, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, 64 Sayfa, 29 x 25 cm
Orhan Peker: Kedimle Geçen Günler
Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, 2012, 190 Sayfa
Mustafa Ata
Metin: Aytaç C. Güner, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, 31 Sayfa, 29 x 25 cm
Yavuz Tanyeli: Madde ve Karanlık
Metin: Ahmet Soysal, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, istanbul 2003, 128 sayfa, 28,5 x 24,5 cm
Saim Bugay
Metin: Ecem Üçsu, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, 31 Sayfa, 29 x 25 cm
Altan Çelem
Metin: Emre Zeytinoğlu, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, 31 Sayfa, 29 x 24 cm
Altan Çelem
Metin: Emre Zeytinoğlu, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, 131 Sayfa
İbrahim Örs
Metin: Kıymet Giray, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, 31 Sayfa, 29 x 25 cm
Didem Ünlü
Metin: Sema Erdem, Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları, 30 Sayfa, 29 x 25 cm
Yüksel Arslan - Histories â la gomme / Entipüften Öyküler
Desenler: Yüksel Arslan, Metinler: Daniel Colagrossi, 2015, 60 Sayfa.
Bu Kitap Ressam Yüksel Arslan’ın erotik desenleri ve Daniel Colagrossi’nin metinlerinden oluşmaktadır.
Didâr-ı Hürriyet - Kartpostallarda İkinci Meşrutiyet (1908-1913)
Sacit Kutlu, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 399 Sayfa, 27 x 23 cm
Osman Hamdi Bey Sözlüğü
Edhem Eldem, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul, 2010, 515 Sayfa, 33 x 31 cm
Sanata Yön Verenler
Yayına Hazırlayan: Mehmet Altun, Metinler: Evrim Çataloğlu- Can Bayda, Alptekin Yıldız, Fotoğraflar: Ara Güler-Getty Images, 230 Sayfa, 29 x 24 cm
Utku Varlık Painting
Metin: Marcel Schneider, Beyaz Yayın, İstanbul, 2009, 220 Sayfa, 28 x 24.5 cm
Anthologie Plastique Du Surrealisme
Préface de Timothy Baum, Filipacchi, 279 Sayfa, 31 x 25 cm
Pablo Picasso - Verve Vol. V, No.19-20
Dreger Freres Yayınları, 1948 Tarihli, Metin: Picasso ve Jaime Sabartes, Hardcover, 35 x 25 cm
Pablo Picasso. The Illustrated Books. Catalogue Raisonné
Patrick Cramer Yayınları, 1983 Tarihli, Editör: Goeppert, Sebastian, Hardcover, 430 Sayfa, 32 x 23 cm
Fransa’nın en önemli sanat meseni Maurice Jardot Picasso’nun özel olarak yaptığı bir desenini, 1956 yılında, 22x24cm ölçülerinde ve içinde özel renklendirilmiş başka eserlerin de olduğu 1000 edisyonluk bir kitap eser olarak bastırmıştır
Hulda Festival a Journey Into Art & Science
İlhan Koman, İlhan Koman Vakfı, 2015, Hard Cover, 203 Sayfa
Contemporary Kingdom - The Saudi Art Scene Now
Canvas Central, Hard Cover, 358 Sayfa, 25 x 25 cm
Prussia Art and Architecture
Gert Streidt-Peter Feierabend, Könemann, Hard Cover, 520 Sayfa, 33 x 27 cm
Ayasofya Efsaneleri
Dr. Ferhat Aslan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür-Medeniyet Serisi 5, Hard Cover, 359 Sayfa, 29.5 x 24 cm
Nevhiz
Mehmet Ergüven, Locus Yayınları, İstanbul 2017, 367 Sayfa, 28.5 x 21.5 cm