Ömer Uluç (1931-2010)

Baş, 1986, İmzalı, Tuvale marufle edilmiş karton üzerine yağlıboya, 57 x 43.5 cm

1949-1955 yılları arasında İstanbul Robert Kolej’de ve ABD’de mühendislik eğitimi alan Ömer Uluç resim eğitimine Nuri İyem atölyesinde başladı ve ilk dönem çalışmaları figüratif resimler oldu. Aynı yıllarda “Tavanarası Ressamları” içinde akademizme tepki olarak soyut dışavurumcu resimler üretti. 1953-57 yılları arasında mühendislik öğrenimi gördüğü Amerika’da soyut resim çalışmalarına devam etti. 1960’larda ise özgün bir sanat arayışına giren sanatçı, rengi düz renk form üzerinde hareketli lekeler oluşturarak kullanmaya başladı ve bu dönem çalışmalarını 1965’ten sonra “Armalar” adı altında topladı. Soyut resim yapmakla birlikte, sarmal renk demetleriyle form denemeleri yapan Uluç, bunları figüre dönüştürdü. 1980’lerde kullandığı renk yumaklarında bir açılma izlenir. Fonda serbest çizgilerle renkli uygulamalar yaptığı bu yıllarda gerçekleştirdiği çıplaklarda renk yumakları çözülür ve serbest eğrisel çizgilere dönüştürdüğü gözlenir. Yaklaşık 1988’de kalınlaşan fırça darbeleriyle çalıştığı resimlerinde aynı imgeyi tekrarlayarak iki ya da daha fazla tuvali birbirini tamamlar şekilde tasarlamaya başladı. 1990’ların başından itibaren çok parçalı tuvallerinden “çıkmalı” resimler olarak adlandırdığı ve kolaj tekniğinden faydalanarak imgeyi tuval sınırlarının dışına taşıran resimler üretti. 90’ların sonundan itibaren sanatçı resimlerinde kullandığı sarmal renk yumaklarını önceleri halat sonraları ise plastik hortum kullanarak heykeller üretmeye başladı ve heykelleri serbest olarak Ölüm Duvarı (1999) çalışmasında olduğu gibi büyük boyutlu resimlerin önünde ya da Yola Bakan Köpek (2001) çalışmasındaki gibi önünde kullanarak yerleştirmeler yaptı.